RÖPORTAJ
42
sev
jr
Değişen yaşam koşulları ve kentleşme ile birlikte alışık
olduğumuzdan farklı bir baba modeli de ortaya çıkıyor. Ancak bir
taraftan da, erkekler zaten ortak olmaları gereken çocuk yetiştirme
sürecine dâhil olduklarında fazlası ile taltif ediliyorlar. Sence
burada da kantarın topuzu kaçıyor mu?
Kaçmaz mı? Gökçe ya da ben Ali İlyas’ı parka götürdüğümüzde
aynı davranıyoruz. Bu da ortalama davranıştan biraz farklı.
Ali İlyas kendisini ya da başkasını tehlikeye atacak bir şey
yapmadıkça pek ellemiyoruz. Üstü başı pisleniyor, beli açılıyor, ne
bileyim yere yatıyor filan. Gökçe her daim ayıplanıyor. Eşşek kafalı
görgüsüz umursamaz pis anne oluyor; ama bana müthiş
bir hoşgörü var. Ben müşfik, eğlenceli ve iyi bir baba oluyorum;
çünkü neticede çocuğu parka getirmişim. Bir erkeğin bunu yapmış
olması yeterli. Kimse üzerine bir de çocuğuna iyi bakmasını(!)
beklemiyor.
Ali İlyas ile birlikte Uzunçorap da kuruldu. Bu süreci biraz anlatır
mısın?
İnsanlar milyonlarca yıldır çocuk yapıyor; ama bu, hiçbir zaman
bu kadar uzmanlık gerektirir hale gelmemişti. Ne yiyeceksin, nasıl
davranacaksın, hastalık halinde ne yapacaksın gibi basit soruların
çok detaylı, çeşitli ve çelişkili cevapları var. Hal böyle olunca biz
de Ali İlyas içerideyken de dışarıdayken de bir sürü şey öğrendik.
İyi de bir çevre yaptık. Sonra da dedik ki; “Yahu sapasağlam
adamlarız, bu kadar da bilgi biriktirmişiz, belki diğer insanlara bir
faydamız olur.” Böylece çıktık yola. İyi de oldu. Şimdi yüzbinlerce
ziyaretçimiz, onbinlerce takipçimiz, yüzlerce yazarımız/
uzmanımız/akedemisyenimiz var.
Uzunçorap’da “kıymeti deneyiminden mütevellit” bir baba
olarak yazıyorsun da. Yazılarında okuması eğlenceli hayli
ironik bir üslubun var. Gelen tepkiler nasıl?
Estağfurullah (gülüyor) Sanırım burada da erkek olmanın
avantajlarından sebepleniyorum. Nedense erkeklerin
bu işlere kafa yormayacağı gibi bir batıl itikat var.
Erkekler de bütün diğer gruplar gibi çok çeşitli
halbuki. Benim yazdığım sertlikte yazıları bir
kadın yazsaydı bu kadar hoş görülmezdi
sanıyorum. Yani yine bu konulara kafa
yoruyor olmam bile bana da diğer erkek
yazarlarımıza da bir avantaj sağlıyor
sanki. Bir de burada okurların
fonksiyonunu da söylemek lazım.
Erkek okurlarımız açık ara daha
pasif. Kadınlar sitenin doğal
sahibi sayıyorlar kendilerini.
Ve biz, “erkeklere” de
sanki “vay hınzır, neler
de düşünmüş?”ü de
içeren bir üstten bakışı
koruyorlar. Halbuki,
konu erkek egemen dünya ile anılan politika, spor, bilim gibi
şeyler olduğunda, erkekler sırf sebepsiz küstahlıklarından dolayı bu
üstten bakışı daha fazla hakediyor bence. Bunlar ürkek olduğumuz
alanlar tabii. Yanlış anlamayın ama; ben sempatiden de ilgiden de
memnunum. 15 senedir yazı yazıyorum, hiç bu kadar kadın-yoğun
bir okur grubum olmamıştı.
Yazılarının ana ironi unsuru da ailelerimiz. Bu topraklardaki
ailelerin -aşırı ısıtılmış odalar dışında- ortak kesenleri neler?
Ali İlyas ilk doğduğunda bir arkadaşım “Merak etme, 30’una
gelince derdi kalmıyor” demişti. Hakikaten buranın en temel
ortak keseni çocukların bir türlü büyümemesi. Adam 20 yaşına
geliyor hala sigarasını, cinsel hayatını saklıyor. Sokakta
başka, evde başka davranıyor. Anne hadi biraz; ama iş
birlikçi babanın dünyadan haberi olmuyor. Bu yüzden
zaten gençlik hayatının bir özerk alt kültürü yok bu
topraklarda. Bir de mutfak hayatında tuhaf kesişim
kümeleri var. Aşırı pişirilmiş yemekler, ayçiçek,
margarin, soya yağı filan gibi katil yağlar,
beyaz şeker, beyaz ekmek gibi aşırı zararlı
yiyecekler. Ha, en zavallısı “Yaşlanınca bana
baksın” diye doğurulan çocuklar… Çok
güzel şeyler de var. Çocukluk halinin bu
kadar kamu malı olması az rastlanır
bir şeydir. Herkesin çocuklar
üzerinde bu kadar söz sahibi
olmasının çok sempatik de bir
yanı var. Çocuk büyütmek bir
yandan o kadar nevrotik bir
süreç ki, bu çeşit, bizdeki
gibi bir “kamu malı
çocuk” modeli daha
İnsanlar
mİlyonlarca
yıldır çocuk
yapıyorlar. Ama
bu, hİçbİr zaman bu
kadar uzmanlık gerektİrİr
hale gelmemİştİ. Ne yİyeceksİn,
nasıl davranacaksın, hastalık
halİnde ne yapacaksın gİbİ basİt
soruların çok detaylı, çeşİtlİ ve çelİşkİlİ
cevapları var.